rammstein - benzin




   "Ne sandın ya.." Üstüne bir sigara yaktı pencereden gözüken hafif boğaza bakıp. "..göte kadar sıkıştın oğlum, oyalanıp durma.." Sağ ayağını sallıyordu bir yandan, alışık olmadığı sigaraya bakarken yazmaya devam etti.. Dumanı pencereden dışarı doğru üflerken "..haklısın aslında" dedi.. Ortaokulda öğrettikleri "mit dem dolmuş, koko ist ein papagei" almancasıyla keine'ları, wieder'leri, viel'leri algılıyordu.. Sevdiği şarkıların sözlerine bakıp, onları ezberlemeyi sever.. Bundan daha çok sevdiği bir şey varsa da, o sözlerin anlamına bakmak; niye böyle yapıyor, bilmiyorum. Biliyorum da söylemiyorum sanırım.. Neyse.

   Sevdi birden içinde bulunduğu anı.. Hala sağ ayağını sallıyordu histerik bir şekilde. Aklına kaç tane dili çat pat öğrenmeye çalıştığı, ama üşengeçliğinden sıkılıp bıraktığı geldi.. İspanyolca, Almanca, İsveççe, Fransızca, tabi ya fransızca.. Hatta Latince, "agricolae puellam amant.."

   "Niye üçüncü şahıs olarak bahsediyorum ki kendimden?" diye sordu kendine.. "..Bakalım.." dedim sonra, sigarayı söndürürken. "Ne saçmalamışım bakıyim?" diyip okudum yazdıklarımı..

   Toplamam gereken bir oda, ama ondan ziyade toplamam gereken bir kendim; plan püsür, bir yandan Heisenhower'ın "Plans are nothing; planning is everything." sözü vuruyor evin de beynimin de duvarlarına.. Her seferkinden daha çok incelemeye başlıyorum masanın üzerini, çöpler, kalemlik, buruşturulup atılmış fişler, itinayla kenara kaldırılmış dergiler, eş dostla içilmiş şarapların mantar tıpaları.. derken farkına varıyorum ki dikkatim dağılmış, şarkıdan kopup gitmişim.. Hayatta arka plana neyi alırsanız bir süre sonra farklı şeylerle ilgilenip ondan kopup gidiyorsunuz.. Şarkı da olur, sevgili de olur, aile de olur, düşmanınız da.. (düşmanı sevgiliye daha mı yakın yazsaydım ne..)

      .. durup düşünüyor gene ..



   "procrastinator" olmanın dayanılmaz hafifliği.. Çözemedim aslında hafif mi ağır mı olduğunu, "Yoğun bi çalışmayla hallederiz abi" felsefesine olan sarsılmaz inanç var ortada bir kere.. O yüzden ne kadar gaz parça dinlersen dinle, sağ ayağını sallamaktan öteye gidemiyorsun.. Zamanını "verimli" kullanmak adına anın tadını çıkarıyorsun; ki "bir şey ertelenebiliyorsa onu yapmaya uğraşmak anı ıskalamaktan başka bir şey değil" demeye başlıyorsun.

   Bu yazı da uzun zamandır üşenip de yazmadığım bir yazı aslında.. Tekrara alıp Benzin'i kaç kere dinledim bunu yazarken, hatırlamıyorum.. Kalkıp ortalığı toparlıycam birazdan.. yani.. umarım..

Merhaba bu arada, ben serdar.

0 dinleyen: